Günlük kategorisinin önemli motorlarından birisi gündelik hayatta mücadele yöntemleri üzerine kişisel deneyimlerin paylaşılması ki bu paylaşımlar genel bir reçete vermekten çok, bireysel mücadele yöntemlerini içerir. Özetle her koşulda ve her bireyde karşılık bulacakları anlamına gelmez. Günlük yazarı ile tanışmanın da bir yolu olması yanı sıra hem bir bütünün parçası olarak hem de bir örnek (model) olarak anlamlı olabilir.
2009 Şubat ayında bira içmeyi bırakmamın iki temel sebebi vardı: İlki sosyal bir içki olarak tükettiğimden tüketim miktarının bütçeyi ve sağlığı olumsuz yönde etkilemesi; ikincisi düşük dereceli alkol alarak iş, çalışma yapmaya imkân tanıması… Bu ikincisi yüzünden hem işi yapabileceğimden daha niteliksiz tamamlamam hem de bu esnada içtiğimin de anlamını yitirmesi… Böylece içtiğimde tam anlamıyla yani odaklanarak içiyor, içmediğimdeyse tam anlamıyla içmiyordum, içmiyorum. Özetle biranın bu menüden çıkması benim için “araf” durumunu da ortadan kaldırdı. Alkolün bütünüyle olan ilişki ise başka bir günlük yazısının konusu olabilir bilhassa futbol ve motosikleti ilgilendirdiği kısımlarda… Araf durumunun ortadan kalkışının, içtiğim hal ve içmediğim hal arasında bir farkın oluşmasında etkilidir; bunun yanına “çok sert içkilerin adamı” olma ironisini de (Fichte ironisi diyelim) eklediğimiz de haliyle üç “akşamdan kalma hali” ve bunlarla mücadele yöntemlerimi de şöyle sıralayabiliriz:
- Çöküntü: Coğrafi bir benzetme ile “çöküntü” olarak adlandırabileceğimiz bu durum, alkolün dopamin salgısını arttırarak adeta yokuş aşağı kolayca giden bir aracın (alkol almayı durdurduğunuzda ya da ertesi gün) artık aracın zar zor yol alması hatta alamaması gibi bir duruma geçmesi gibidir… Yol koşullarının düzelmesi gerekmektedir yani beklemek; lakin bu beklemeye çaresizlik eşlik ettiğinde çöküş hızlandığından odak noktasını kaydırmak, bilhassa “gündüz düşlerinden farklı olarak ‘ben’in aktif olmadığı gece düşleri” gibi daha edilgen kalınabilen “sinema” özetle “film izlemek” bir mücadele yöntemi olarak düşünülebilir.
- Saman Alevi: Alkolün fiziksel etkilerine bağlı olarak ani sinirlenme, hiddet ateş metaforu ile saman alevi olarak adlandırılabilir. Bu basit lakin sosyal yaşamı oldukça olumsuz etkileyen hal ile mücadele için kişisel reçete üzerine gitmek yani rahatça sinirlenebilecek güvenli sosyal alan: “oyun”; online olarak oynadığım 1 dakikalık (yıldırım) satranç…
- Musallat: “Para-noia” (“başıbozuk” olarak çevirilebilir de) halin semptomu olarak bu adlandırmayı seçebileceğimiz hal. Kültürel sınırlar içinde (dil olarak Türkçe) “şüphe etmek” ile karıştırılan durum, bu adlandırmayı seçmemize yol açıyor; zira paranoya ile şüphe arasında yön farkı vardır. Şüphe ederken özne etkindir: bir şeyden şüphe ediyordur oysa paranoya da bir şey özneye musallat olur, istese de ondan kurtulamaz, irade etkin değildir ya da etkin olsa da sonuç alamaz… Bu hal ile mücadele ise pek mümkün değildir; belki sadece durumu idare etmeye çalışabiliriz ve iyi idare edilirse yaratıcı bir sürece yol açabilir; yazmak, çizmek vs.. gibi…