Hayat ağacının altında, kaderden kesilip icat edilmiş bongo tangırtılarından oluşma, derilerimizin beyazlamadan önceki haline sahip asli derili siyahiler, atalarımız tarafından keşfedilmiş Rap janrı kadar; bu ağacın bir başka akrabasının altında, henüz yeşilliğe ağaç evi icra edecek kadar üzeri yapraklanmamışlık yüzünden, buğday ambalajlı Sümer kökenli ninelerimizin bi’ yağmurlu günde unuttuğu kazandaki doğaya ışıldamış ve köpükleri rap müzik eşliğinde tahta kupada dolanımda olan bira kadar, modern insanın ürettiği ağaç masalar üzerinde başka da bir keyif olamaz.
Bir sanatçının, ortaya sunduğu sanat yapıtından sonraki röportajlarında onun için geride kalması gereken bu eski dostu, eski yapıtı hakkında ballandıra ballandıra ve saatlerce konuşması gerçek bir şampiyona kutlaması yapmasına delalet değil; artık ortada kutlama yapılması gereken bir zafer olmadığına delalettir.
Stat çoktan terk edilmiştir, seyirciler atkılarını alıp pazar gününü kapatmışlardır. Gerçek sanatçılar ileride oluşacak olan eser için ilk hislenmelerinde, gereken tüm acıları ta en başından çekerek, tadılacak en mutlu hüznü kafataslarındaki göz denen iki delikten gelecekteki şekillenecek halini öngörülerinde yapılacak tüm kutlamaları yapmışlardır. Tezahürata gerek yoktur. Sanatçı değil, sanatı konuşmalıdır. Usta bir bakıcı ve uslu bir bebek gibi. Afrika müziğinin yükselttiği ruhu ancak ve ancak ormanların Sümer kökenli Mary Jane yengesi dizginleyebilir.