Masalcı / irmaq_41@hotmail.com
ninni kesildiğinde
anka kuşu
bir buluttan göğsüme düştü.
eğilip içime fısıldadı sonra
kapama sakın gözlerini
bu bir gündüz düşü.
göğüs boşluğumda yankılanan
düş düştü
düş
dü
dün
bir lokomotifin ekseninde
uçuverdi çorak ovalarına
Asya’nın.
nefesi uyuşturmuşken bedenimi
yeniden anka kuşunun sesi
‘bu bir gündüz düşü
sakın kapama gözlerini
ve sakın uyanma gece kaçkınlarının prensesi
sürüklen geceye yakalanana dek
tüm bu istastonlarda
bu göğsünde büyütüp
dillendirdiğin aşkla
uyu Harran’da, Güzelcik’de, Çukurova’da
uçsuz bir karanlığın sırtına
uzanıver
bir latosa çekil
sonra atıl Mezopotamya’dan
çöllere kasırgalarla.
sakın uyanma prenses
madem burada çağlar
boyunca uykunda büyüttüğün melek
bu ses de çağlar öyle göğsünde
sen onu susturana dek.’