Artık anlamıyorduk ve bu güzeldi çünkü istemedik biz hiç istemedik biz
İstemedik ki hasatta ayrışıp, çölü de bir ara her şeyi bıraktıktan sonra gidip
görebilmeyi
Onlar öyle üzgündüler ki bütün gece Şehirden konuştular
Harmoniyi yüz yıllardır reddeden bir çellist vardı masada
Bilekleri kesik piyanist barda oturmuş, umutsuzca DJ’ den
Rahmaninov çalmasını istiyordu. Hiç çalınmayacaktı ki.
Aynı apartmanda yaşıyorduk ve bu kötü binalarda kasımpatı yetiştirirdi o biz hiç
istemedik ki yaşamayı
Yine de atlar ve intiharlar o kadar uzaktı ki giydiklerimizi bize kimse geri
vermeyecekti
Artık evi özlemiyordum artık evi eriyordum odaları eriyordum
Etim çok soğukmuş öyle dedi o orospu inan hiç istememiştim
Onu üzmeyecektim onu üzmemeliydim onu üzebilirdim bunu ona söylemiştim
Biz beraber ekildik ve bu kötü maymundan dağılan uzay görüntüsünde
Patlayan Kristal genleri birbirimizden uzakta melisa çayı içerken dudaklarımızı
ısırarak seyrettik
O bütün gece ağlamak istedi
Ben O’nu hiç üzmemek
O her gece ölmek istedi
Ben hiç doğmamış olmak
Loş bir odanın her eşyası bir krizin sevgilisi, herkes gitmişti. Herkes daha
doğmamıştı ki.
Cüce bir dövmeci uzun bacaklı sarışın bir kızın saçlarına
Gözyaşı dövmeleri çiziyordu bir yandan
OTOKONTROLÜ KAYBET OTOKONTROLÜ KONTROL ET!
Diye bas bas bağırırken
Oysa O An Ben ve benle dolaşan bütün hayali karakterler
Boynumdaki leopar dişi tapınağın yeşil ışığına karşı
Tek bir pirinç tanesiyle gözlerimi kör etmeye sanki yeminliydiler
Yeminliydim sanki kendimde ne varsa yok etmeye
Yani ki sırtımdaki ters üçgen O’nun rahminin mutsuzluk haritası
Öyle ya sağ bileğimdeki “Burayı Kesin” imzası, romantizm değil sadece hastalık.
Annem dövmeci, babam iğne, kardeşim boya, sevgilim o acıyla etimden taşan
kansa
Tüm vücudumu kaplasın O Tanrı da tüm vücudumu dövsün o da kaybetsin
kontrolü
O da kaybetsin benim kaybettiğim gibi O’nu
Tanrı! Kul!
O da küle bakıp dudaklarını kanatsın
Uyuşturucu! Komplikasyon!
O da görsün artık yaptığı hatayı
Alkol! Siroz!
O da bağırsın müziğe
Odadaki duvarlarda ‘ affet beni’ yazacak minimetre bile kalmayıncaya dek..
Seks! SALT HASTALIK!
O da inip, zamanı arıtsın, Kabil’in sunduğu meyvelere eğilip ağlasın!
-24 saat aslında sadece bir paranoya
Biz hiç istemedik hiç istememiştik ki biz değişmeyi