Ayşegül Ağustos
Ayak; Aşkın Yücel Seçkin diye bilinen gencin çok tatlı bir romanı. 2009 yılında kaleme alınmış, 2011’de basılmış. Fakat kurguda oluşan bir mantık hatası yüzünden 2 sayfada nihayete erebilecek mevzu 200 sayfa sürmüş, süründürülmüş. Şimdi sizler için bu mantık hatasına ışık tutacağım.
Roman, lise menşeili bir arkadaş grubunun başından geçenleri anlatıyor. Hikaye bu ya, elemanlardan biri; Umut, girdiği bir ortamda rulet oynayıp vefat edince eski dostlar tekrardan bir araya geliyorlar. Bundan sonra benlikerine veda edecek olan arkadaşlar tarafından hayata Umut olarak devam etme kararı alınıyor. Fakat! O da ne, hiç kimse Umut gibi bodrum katlarında toplanıp rulet çevirmiyor! Eğer gerçekten Umut gibi eyleyecek olsalardı hepsinin rulet oynayıp kaybetmeleri gerekirdi. Fakat yazarımız yufka yürekli olduğundan hikayenin algoritması gereği yarattığı karakterlerin çil yavrusu gibi döküleceği gerçeğiyle yüzleşmek istememiş. Sadece 200 sayfanın sonuna doğru elemanlardan biri rulete yeltenir gibi oluyor, o tarz bir şeyler var yani, ama şimdi anlatıp romanı piç etmeyeyim.
Şaka bir yana, çok güzel kitap; hastane ve dışarısı arasındaki gerilimde Ozancı mı yoksa Adaycı mı olacaksınız bakalım! Evet, Aday diye bir herif var kitapta, ve evet sırf bu sebepten bile okunmaya değer.
“Ters bir durum olursa polisle falan, ‘Kafamıza esti yazdık’ diyorsunuz, bir yolunu bulup diğerlerine haber veriyorsunuz.”