pepesabla@gmail.com nefes – Üsküdar
Evinden evim 11 lira seksen kuruş.
11 lira seksen kuruşu kazanmaksa 56 dakika.
Evler arası mesafeyi zaman ile ölçersek 3 kere dinlenilmiş “ıslak, ıslak-cem karaca” ve 1 kere dinlenilmeye başlanıp yarıda kalmış (1 dakika 38 saniye) “our time is running out-muse” a tekabül eder.
Şimdi zaman kavramı ve zaman-para ilişkisi böyle menem bir şey iken kazanılan her ne olursa olsun har¬caması böylesi hakimiyet alanı dışındayken söyler misin 6 sene dediğin az mıdır çok mu?
Ve 6 sene boyunca tükettiğin onca alkol, hayat, kadın, vücut, para, hırs, özlem, nefret, müzik, zaman, boşluk, ses, kelime, vesaire yeter mi yetmez mi?
Yeterlilik tartışılır, görecelidir, bakkal hesabına benzemez kabul ediyorum. Ancak itirazım alışkanlık haline gelmesi. Tatmin olmamaya tutkulusun sen. Sen arlık sakatsın fakat sakatlığından bir habersin. Sakat öpüp sakat sevişiyorsun. Eksiksin ve eksikliğini “yenidenlerle doldurmaya çalışıyorsun. Farkında değilsin bebeğim, alacağın, bulacağın her protez bacak eskisi gibi olmayacak. Protez koluna-bacağına dokunan her el bir tek plastiğin soğuğunu hissedecek teninde, ürperecek. Ve yine sen bundan bir haber olacaksın.
Maalesef iflah olmaz vakasın ve tek çözümün geç kalınmış bir erken müdahaleymiş. Tıpkı karnındaki bıçak kesiğine davrandığın gibi; dikişlerini bile kendi ellerinle almışsın aşkının. İşte buna böyle alışmışsın. Bir başına yaşamaya mahkumsun. Yaşam alanını dolduran kimselere birey değil oyuncak gözüyle bakıyorsun. Mahkumiyetin mucizen seni bulana kadar
çünkü mucize aramaya bile takatin yok. Bu arayışın sahici olmadığını biliyorum ama amaç dediğin “olmazlardan” ibarettir.
Ve en kötüsü seçimlerin bile (başlangıçlar için olanlar) oldukça beter. Ben gibi. Keşke dağıttığım boncuklar mucize saçsalardı etrafa. Ama değil işte. Elimden bir şey gelmiyor. Ben istemesem de iyi edemiyorum adamı. Hatta iyi etmek yerine emiyorum damarlarındaki kanı.
Sen en güzelini yap gene, bildiğin yol en güvenilir olanıdır; tüket paşam, nereye, ne zamana, kimlere, nelere ait olduğunu unut ve yum gözünü. Sen sakat kalmış kalbinle iyisi mi kes şikayeti de harcamaya bak vaktini. Lütfen şuursuzca yap yine. Çünkü bilmek canım, bilmek sana göre değil